Merkez Bankası perşembe günkü toplantısında politika faizini piyasa beklentisiyle uyumlu şekilde %50’de sabit tuttu. Enflasyon görünümüne bağlı olarak sıkı para politikası duruşunun korunacağı mesajı yinelendi. Nisan ayının başından bu yana devam eden TCMB’nin döviz alımlarının etkisiyle sistemde oluşan TL likidite fazlasını çekmek için TL mevduat ve KKM’ye uygulanan zorunlu karşılık oranları artırıldı. Bu ZK artışının sistemden 600-650 milyar TL’lik likidite çekebileceğini hesaplıyoruz. Son dönemde hızlanan yabancı para kredileri frenlemek için ise tüm YP krediler için aylık %2’lik büyüme sınırı görevi gören bir düzenleme yapıldı. Genel olarak adımların bankaların KKM yerine TL mevduata yönelmesini sağlayacak şekilde atıldığını düşünüyoruz. Normal şartlarda ZK artışı mevduat faizlerini düşürebilir, bununla birlikte piyasadaki TL likidite fazlası çekileceği için faizde son dönemde görülen gerilemenin önüne geçilebilir. Hazine mayıs ayında toplam 206,8 milyar TL ile hedefinin sınırlı şekilde altında borçlandı. Yurt içinde mayıs ayında 1,5 milyar euroluk iç itfaya karşılık yalnızca 0,3 milyar euro euro cinsi borçlanma yapıldı. Yurt içi döviz cinsi borçlanma miktarının azaltılmasının olumlu olduğunu değerlendiriyoruz. Reel kredi kartı harcamaları tüketimde nisan ayında başlayan hız kaybının mayıs ayında da devam ettiğini yansıttı. Haber akışının etkisiyle güçlü alış görülen bankacılık endeksi haftalık %5,9 yükseldi ve %0,7 artan BİST100 endeksinden olumlu ayrıştı. 17 Mayıs haftasında Merkez Bankası’nın net uluslararası rezervleri haftalık 3 milyar dolar artışla 33,8 milyar dolar oldu. Rezervlerdeki yükselişe ek olarak rezervlerin kompozisyonundaki iyileşme de devam ediyor. Aynı haftada hisse senedi, tahvil ve eurobond piyasalarına toplam 1,4 milyar dolarlık giriş oldu. Bunun 1,3 milyar doları sadece tahvil piyasasınaydı. Swap piyasasına ilgi de yoğun seyretti. Hafta içinde HMB Şimşek offshore swap piyasasındaki uzun vadeli işlemlerin limitlerinin gevşetilebileceğini belirtti. Yurt içi yerleşiklerin altın dahil YP hesapları da azalmaya devam ediyor. J.P.Morgan, pasif fonların tahvil alımını tetikleyebilecek şekilde Türkiye’nin 2028 vadeli tahvillerini endeksine ekledi.
1 Mayıs’taki Fed toplantısının tutanakları şahin değerlendirmeler içerdi, piyasanın Fed’den faiz indirim beklentileri bir miktar azaldı. ABD’de gerilemesi beklenen bileşik PMI’ın son 2 yılın en yüksek seviyesine çıkması da indirim fiyatlamasını azaltan başka bir gelişme oldu. İlk indirim için beklenti eylül ayından kasıma ötelenirken tüm yıl için indirim beklentisi de 42 baz puandan 35 baz puana indi. Bu hafta ABD’de tahvil faizleri de yükseldi. İngiltere’de nisan ayı enflasyonu beklentilerin üzerinde açıklandı ve BoE’den faiz indirim beklentileri hafifledi. Ayrıca hafta içinde İngiltere’de erken seçim kararı da alındı.
Önümüzdeki hafta ilk çeyreğe dair GSYH büyümesi açıklanacak. İlk çeyrekte Türkiye ekonomisinin reel olarak yıllık %6’nın üzerinde büyüdüğünü tahmin ediyoruz. Ayrıca Reel Kesim Güven Endeksi, Kapasite Kullanım Oranı ve dış ticaret açığı da takip edilecek. Yurt dışında ise ABD’de büyüme ile Fed’in favori enflasyon göstergesi çekirdek PCE enflasyonu, Euro Bölgesi’nde enflasyon ve Çin’de PMI’lar takip edilecek.
