Finans dünyasında alpha ve beta, yatırım performansını ve risk yönetimini değerlendiren iki temel kavramdır. Bu metrikler, özellikle yatırım fonlarında, portföy yönetiminde ve bireysel yatırımlarda kullanılan önemli ölçütlerdir. Her iki kavram da yatırımcıların risk - getiri dengesini analiz etmelerine ve daha bilinçli kararlar almalarına yardımcı olur.
Alpha ve beta, yatırım performansını ölçmek ve riskleri değerlendirmek için kullanılan en önemli finansal kavramlardan ikisidir. Yatırım dünyasında bu kavramlar, bir portföyün veya yatırımın piyasa performansına göre ne kadar başarılı olduğunu ve ne kadar risk taşıdığını anlamak için kullanılır. Her iki kavram, yatırım kararlarını şekillendiren ve portföy yönetiminde kritik bir rol oynayan göstergelerdir.
Alpha, genellikle portföy yönetiminde ve aktif yatırım stratejilerinde başarıyı değerlendirmek için kullanılır. Finansal dünyada alpha, bir yatırımın veya portföyün piyasa ortalamasına göre sağladığı fazladan getiriyi (anormal getiri oranını) ifade eden bir ölçüttür. Anormal getiri oranı, bir yatırımın beklenen piyasa getirisine göre sağladığı fazladan kazanç ya da kaybı ifade eder.
Pozitif bir alpha, yatırımın beklenenden daha iyi performans gösterdiğini, negatif bir alpha ise piyasadan daha kötü performans sergilediğini gösterir.
Bu ölçüt, yalnızca yatırımın sağladığı getiriye değil, aynı zamanda bu getiri için alınan risk seviyesine de odaklanır.
Pozitif Alpha: Portföy, piyasanın beklentisinin üzerinde bir performans göstermiştir. Bu durum, portföy yöneticisinin başarılı bir strateji uyguladığını gösterir.
Negatif Alpha: Portföy, piyasa beklentisinin altında bir getiri sağlamıştır. Bu, yatırım stratejisinin geliştirilmesi gerektiğine işaret eder.
Alpha = 0: Yatırımın performansı, piyasa ile aynı seviyededir.
Aktif getiri, bir yatırımın piyasa endeksine göre sağladığı fazla getiriyi ifade eder. Alpha, aktif getirinin detaylı bir şekilde hesaplanmasını ve beta gibi piyasa risk faktörlerini de göz önünde bulundurmasını sağlar. Aktif yönetilen portföylerde alpha, yöneticinin becerisini ölçmek için önemli bir kriterdir. Alpha hisse, piyasaya kıyasla daha yüksek bir getiri sağlama potansiyeline sahip hisselerdir. Bu tür hisseler, yatırımcıların aktif getiri elde etmesini sağlayabilir ve portföyde alpha değerini artırabilir.
Alpha, genellikle CAPM (Sermaye Varlıklarını Fiyatlama Modeli) kullanılarak hesaplanır. Bu model, bir yatırımın risksiz getiri oranı, piyasa getirisi ve beta katsayısını dikkate alır.
Alpha = Portföy Getirisi - [Risksiz Getiri + Beta x (Piyasa Getirisi - Risksiz Getiri)]
Portföy Getirisi: Yatırımın sağladığı toplam getiri Risksiz Getiri: Risksiz bir varlıktan (örneğin devlet tahvilleri) elde edilen getiri oranı Beta: Yatırımın piyasa dalgalanmalarına duyarlılığını ölçen katsayı Piyasa Getirisi: Piyasanın genel performansını ifade eden bir ölçüt (örneğin, borsa endeksleri)
Beta katsayısı, bir yatırım aracının veya portföyün piyasa hareketlerine olan duyarlılığını ölçen bir risk göstergesidir. Beta, yatırımın sistematik riskini belirlemek için kullanılır ve piyasanın genel hareketlerine karşı hisse senedinin veya yatırım portföyünün nasıl tepki verdiğini gösterir.
Beta değeri, genellikle 1 etrafında şekillenir ve şu şekilde yorumlanır:
Beta = Kovaryans (Yatırım Getirisi, Piyasa Getirisi) / Varyans (Piyasa Getirisi) Kovaryans: Hisse senedi ile piyasa getirisi arasındaki ilişkiyi ölçer. Varyans: Piyasanın ne kadar değişken olduğunu gösterir.
Alpha ve Beta, yatırım dünyasında sıkça kullanılan iki önemli ölçümdür. Alpha ve beta farkı şu şekilde ifade edilebilir. Alpha, bir yatırımın piyasa performansına kıyasla sağladığı anormal getiriyi ifade ederken, yatırım fonlarının, portföylerin ve hisse senetlerinin performansını değerlendirmek için kullanılır. Beta, yatırımın piyasa dalgalanmalarına olan duyarlılığını gösterir. Yatırımcılar, risk tercihlerine göre düşük veya yüksek beta içeren varlıkları tercih edebilirler.
Alpha yatırımın başarısını, beta ise yatırımda risk ölçüm yöntemlerinden biri olarak risk seviyesini belirlemede kullanılır. Dengeli bir portföy için hem alpha hem de beta değerleri dikkatle analiz edilmelidir.
Yatırım fonları, alpha ve beta kavramlarını kullanarak risk-getiri dengesini optimize etmeye çalışır.
Alpha değeri yüksek olan fonlar, aktif olarak yönetilen fonlardır. Fon yöneticisi, hisse seçimleri veya piyasa zamanlaması sayesinde piyasadan fazla getiri (anormal getiri oranı) elde edebilir.
Aktif yönetilen fonlar Alpha üretmeye çalışır, yani piyasayı yenmeye odaklanır. Pasif yönetilen fonlar (Endeks Fonları) Beta’ya odaklanır, yani piyasa hareketlerini takip eder.
Daha fazla getiri amaçlayan yatırıcımlar pozitif Alpha olan fonlara yönelmelidir. Daha az risk isteyen yatırımcılar düşük Beta içeren fonları seçmelidir.
Piyasadan daha fazla kazanmak isteyenler yatırımcılar ise yüksek Alpha + yüksek Beta kombinasyonu olan fonlara yatırım yapabilirler.
Yatırımda alpha ve beta birlikte değerlendirilerek yatırım stratejisi oluşturulmalıdır.
Bu yazıda yatırım performansını ve risk yönetimini değerlendiren iki temel kavram olan alpha ve beta hakkında bilgi verilmiştir. Finansal yatırımların performansının değerlendirilmesinde kullanılan bir gösterge olan sharpe oranını merak eden yatırımcılar, ilgili konu hakkında hazırlanan yazıyı inceleyebilir.
Ek olarak, yatırımcıların finansal karar alma ve finansal performanslarını değerlendirme aşamasında kullandıkları temel hesaplama yöntemlerinden biri de Yatırım Getirisi (Roi) hesaplamasıdır. Roi nedir diye merak eden yatırımcılar, daha önce bu konuda İş Portföy’ün hazırladığı yazıyı okuyabilir.
Yüksek faiz ortamında para piyasası fonları yatırımcıların ilgisini çekmektedir. Bu fonlar, düşük riskle sabit getiri sağlamayı hedefler. Para piyasası fonları, eski adıyla likit fonlar, kısa vadeli borçlanma araçlarına, mevduat ve repo benzerlerine yatırım yaparak, yatırımcılara düşük riskli ve likit bir yatırım seçeneği sunar.
Arbitraj, finansal piyasalarda aynı veya benzer varlıkların farklı piyasalardaki fiyat farklılıklarından faydalanarak risksiz kazanç elde etme stratejisidir. Basit bir ifadeyle, yatırımcıların bir piyasadan belli bir menkul kıymeti ya da menkul kıymetleri düşük fiyatla alım yapıp, eş zamanlı olarak başka bir piyasada aynı menkul kıymeti daha yüksek fiyattan satmasıyla arbitraj gerçekleştirilir.