Merkez Bankası sıkı duruşunu koruyor, erken indirim yok diyor

Merkez Bankası salı günü politika faizini piyasa beklentisiyle uyumlu şekilde %50’de sabit tuttu. Enflasyonun ana eğiliminin haziran ayında zayıfladığı, temmuz ayında ise para politikasının etki alanı dışında kalan unsurlar nedeniyle enflasyonun ana eğiliminde sınırlı bir yükseliş beklendiği belirtildi. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Akçay bir haber ajansı ile yaptığı söyleşide şu anda faiz indiriminin gündemde olmadığını, indirimler başladığı zaman para politikasındaki sıkı duruşun korunacağına dair kuşkuya yer bırakılmayacağını belirtti. Yorumlardan faiz indirimleri başladığında TCMB’nin kredi piyasasını ve zorunlu karşılık koşullarını aynı anda gevşetmeyeceğini anlıyoruz. Beklentilerin para politikasındaki sıkı duruşa duyarsız kalması halinde mevcut politikanın üretim ve istihdam üzerindeki maliyetinin artacağını da söyledi. Merkez Bankası bu hafta sistemdeki TL likidite fazlasını çekmek için bankalarla ters yönlü swap işlemlerine başlayacağını açıkladı. Sistemde TL fazlası olması parasal aktarım mekanizmasını zayıflatarak mevduat faizlerinin düşmesine sebep olabiliyor. TCMB’nin bankalara spotta altın ve döviz borç vereceği işlemler net uluslararası rezervi aşağı yönlü etkileyecek. Fakat yabancı para mevduatlarda çözülme sürdüğü sürece Merkez Bankası’nın net döviz pozisyonu iyileşmeye devam edecek. Merkez Bankası hafta içinde Suudi Arabistan Kalkınma Fonu ile 5 milyar dolarlık depo anlaşmasının karşılıklı mutabakat ile sonlandırıldığını açıkladı. Bizim hesaplamalarımıza göre mart ortasında 23 milyar dolar seviyesinde olan yabancı depolar son dönemde böylece 16 milyar dolara geriliyor. İşlem brüt rezervlere düşüş olarak yansıyacak, ancak rezerv kompozisyonunun iyileşmesi ve şeffaflık açısından oldukça olumlu bir adım olduğunu değerlendiriyoruz. Bu hafta üretim ve tüketime yönelik açıklanan anket bazlı göstergeler ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın temmuz ayında da sürdüğünü gösterdi. Merkez Bankası YP kredilerdeki hızlanmayı frenlemek adına bu krediler için aylık büyüme sınırını %2’den %1,5’e çekti. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s tarihimizde ilk kez kredi notunu 2 kademe artırdı. Not görünümünü de pozitifte korudu. Not artırımına gerekçe olarak sıkı para politikası ve dış kırılganlıkların azalması gösterildi. Bankacılık endeksi liderliğinde yaşanan satış baskısı BIST100 endeksinde haftalık %2,3 değer kaybına neden oldu.

Temmuz ayı bileşik PMI endeksleri Japonya ve ABD’de yükselirken, Euro Bölgesi’nde geriledi. Euro Bölgesi’nde ekonomik aktivitenin zayıfladığını yansıtan veriler ECB’nin faiz indirimlerine devam edeceği beklentisini pekiştirdi. ABD’de yılın ikinci çeyreğinde yıllıklandırılmış büyüme %2,8 ile piyasa beklentisini aştı. İlk çeyreğe kıyasla ekonomik aktivitenin ikinci çeyrekte hızlandığını teyit eden bu veriye karşın, piyasa fiyatlamaları Fed’den bu sene 2 faiz indirimi yönünde kalmaya devam ediyor. Hatta temmuz sonundaki toplantıda Fed’in eylül ayı için indirim sinyali vermesi de bekleniyor.

Önümüzdeki hafta haziran ayı dış ticaret istatistikleri, ikinci çeyrek turizm gelirleri, İstanbul Sanayi Odası imalat PMI ve enflasyona dair öncü göstergelerden Türk-İş açlık endeksi ve İTO endeksi açıklanacak. Haziran ayında dış açığın yıllık 1,1 milyar dolar yükselerek 6,4 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Yurt dışında ise temmuz ayı imalat PMI verileri takip edilecek. Haftanın en önemli gündem maddesi ise Fed’in faiz kararı olacak. Bu toplantıda faiz değişikliği beklenmiyor ancak faiz indirimlerinin zamanlamasına yönelik verilecek mesajlar önemli olacak. Ayrıca tarım dışı istihdamdaki artışın bir önceki aya kıyasla hız kesmesi ve 185 bin kişi olması bekleniyor.