Bir yatırımcının sahip olduğu farklı yatırım araçlarının toplamına finansal portföy denir. Finansal portföy, yatırımcının risk toleransı, yatırım süresi ve getirilerden beklentilerine göre seçilir. Amaç, bu varlıkları bir araya getirerek riskleri dağıtmak ve kazancı artırmaktır. Her yatırımcı için en iyi yatırım aracı, kendi hedeflerine ve piyasa koşullarına göre değişir.
Genel olarak portföy yönetimi, yatırımcıların hedeflerine ulaşmalarını sağlamak için tasarlanmıştır. Portföy yönetimi iki ana yöntemle yapılabilir: modern ve geleneksel portföy yönetimi.
Portföy yönetimi, bir kişinin ya da kurumun parasını en iyi şekilde değerlendirmek amacıyla farklı yatırım araçları kullanarak bir portföy oluşturma ve yönetme sürecidir. Bir portföy, farklı varlıklardan oluşan bir yatırım sepeti gibidir; içinde hisse senedi fonları, tahviller, gayrimenkuller, borsa yatırım fonları (ETF’ler), menkul kıymetler, yatırım fonları ve diğer fon çeşitleri bulunabilir.
Portföy yönetimi, farklı fon çeşitleri ve diğer finansal yatırım araçlarını dengeli bir şekilde kullanarak, riskleri dağıtır ve uzun vadede yatırımcıya en iyi getiriyi sağlamayı amaçlar. İyi bir finansal yönetim, doğru yatırım araçlarını seçerek yatırımcının parasını büyütmeyi hedefler.
Amaç, riskleri minimize ederken getiri potansiyelini maksimize etmektir. Yani, yatırımcının tüm parasını tek bir yere koymak yerine, farklı yerlerde değerlendirerek hem kazanç sağlamak hem de kayıpları azaltmak için yapılan planlı bir iştir. Basitçe söylemek gerekirse, portföy yönetimi, yatırımcının parasını akıllıca yönetmek için en iyi yerleri bulmaktır.
Modern portföy yönetimi, yatırımcıların risk ve getiri dengesini sağlamak amacıyla finansal varlıklarını nasıl seçecekleri ve yönetecekleri konusunda, Harry Markowitz'in 1950'lerde geliştirdiği "portföy teorisi" üzerine kurulu bir yaklaşımdır. Birkaç temel ilkeye dayanır.
Modern portföy yönetimi, yatırımcıların risk-getiri dengesini optimize ederek en iyi portföyü oluşturmayı hedefler. Bu süreçte hisse senedi fonları, yatırım fonları, yabancı hisse senedi fonları gibi çeşitli yatırım araçlarından faydalanmak, optimal portföye ulaşmada önemli bir rol oynar.
Farklı yatırım fonlarına yatırım yapmak, çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturmanın önemli bileşenleridir. Risk toleransı, hedefler ve piyasa koşulları göz önünde bulundurularak bu fonlar arasında dengeli bir dağılım yapmak optimal portföye ulaşmak açısından kritik öneme sahiptir.
Geleneksel portföy yönetimi, yatırımcıların finansal varlıklarını belirli bir stratejiye göre seçip yönettiği bir yöntemdir. Bu yöntem ile genellikle geçmiş verilere dayanarak yatırımcıların uzun vadede nasıl kazanç sağlayacakları planlanır. Birkaç temel ilkeye dayanır.
Geleneksel portföy yönetimi, riskten kaçınan, uzun vadeli istikrarlı getiri arayışında olan ve genellikle sabit getirili varlıklara ağırlık veren bir yaklaşımdır. Yatırım fonları, bu yaklaşımı benimseyen yatırımcılara çeşitli avantajlar sunar. Mesela düşük riskli tahvil fonları, yatırımcıların sabit getirili menkul kıymetlere yatırım yaparak istikrarlı bir gelir elde etmesini sağlar. Düşük riskli, sabit getirili ve çeşitlendirilmiş yatırım fonları, uzun vadeli ve güvenli getiri arayışında olan yatırımcılara uygun çözümler sunar.
Portföy yöneticisi bireylerin, kurumların ya da fonların yatırımlarını yönetmekle sorumlu olan profesyoneldir. Bu kişiler, yatırımcıların hedeflerine ulaşmaları için en uygun yatırım araçlarını seçer ve onların portföylerini yöneterek, en kârlı yatırım seçeneklerine yönelmelerini sağlar.
Portföy yöneticisi, yatırımcıların finansal hedefleri doğrultusunda finansal yatırım kararlarını alır. Bu süreçte, çeşitli yatırım araçları kullanarak bir portföy oluşturur ve yönetir.
Örneğin, bir yatırımcının portföyünde hem güvenli ve istikrarlı getiriler sunan yatırım fonları hem de daha yüksek risk taşıyan ama aynı zamanda daha yüksek getiri potansiyeli sunan hisse senedi fonları olabilir. Portföy yöneticisi, bu araçları kullanarak yatırımcının risk toleransını ve beklentilerini dikkate alır, böylece en kârlı yatırımları yapmalarına yardımcı olur.
Portföy yöneticisi, sermaye piyasalarında aktif olarak çalışır. Sermaye piyasaları, menkul kıymetlerin (hisse senetleri, tahviller gibi) alınıp satıldığı piyasalardır. Portföy yöneticisi, hangi menkul kıymetlerin alınacağına karar verirken piyasaları sürekli izler ve analiz eder.
Finansal yönetim, portföy yöneticisinin uzmanlık alanıdır; bu sayede yatırımcıların fonlarını en verimli şekilde değerlendirmelerini sağlar. Bu uzman, finansal yatırım dünyasında başarılı olmak için gerekli bilgi ve becerilere sahip olduğu için yatırımcıların en güvenilir rehberlerinden biridir.
Portföy yönetimi, finansal uzmanların yardımıyla yatırım kararlarının profesyonelce alınarak yatırımcının parasının en verimli şekilde değerlendirilmesi sürecidir. Bu süreçte, yatırım şirketleri veya portföy yönetimi şirketleri devreye girer ve yatırımcı adına yatırımlarını yönetir. Yatırımcıların birikimleri, farklı fonlara ve varlıklara dağıtılarak yönetilir. İş Portföy’ün portföy yöneticileri İş Portföy yatırım fonlarını yönetirken kendi uzmanlıkları doğrultusunda en iyi yatırım aracını seçmeye gayret ederler.
Portföy yöneticiliği sürecinde önce yatırımcının risk toleransı, hedefleri ve yatırım süresi gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Daha sonra, profesyonel bir yatırım uzmanı ya da yatırım danışmanı yatırımcı adına uygun fonları seçerken fon bilgilerini ve finansal piyasa analizlerini dikkate alır.
Yatırımcılar, bu süreçte düzenli olarak yatırımcı ilişkileri kapsamında bilgilendirilir ve fonların performansı hakkında raporlar alırlar. Fon yatırımı, profesyonel yönetim altında yatırımcılara güvenli ve kârlı bir yatırım deneyimi sunar. Fon bilgileri ise hangi yatırım araçlarının yatırımcının portföyünde bulunduğunu ve bu yatırımların performansını içerir.
İş Portföy yatırım fonlarına ilişkin bilgiler, fonların getirisi www.isportfoy.com.tr web sitesinden, İş’te Fon mobil uygulamasından incelenebilir. Ayrıca, yatırımcıların kendilerine uygun bir şekilde fon bulma sürecini de destekleyen fon karşılaştırma ve risk profili anketlerine de aynı platformlar üzerinden ulaşılabilir. Portföy Performansı Nasıl Ölçülür?
Portföy performansı, yatırımcının portföyünde yer alan varlıkların getiri ve risk durumlarını analiz ederek ölçülür. Bu ölçüm, portföyün yatırım hedeflerine ne kadar ulaştığını değerlendirmeye yardımcı olur.
Portföy performansını ölçerken birkaç temel adım ve kriter kullanılır:
1. Getiri Hesaplama: Portföy performansını ölçmenin en kolay yolu, yatırımcının ne kadar getiri elde ettiğini hesaplamaktır.
2. Risk Analizi: Yatırımcının sadece ne kadar kazandığı değil, bu kazancı elde ederken ne kadar risk aldığı da önemlidir.
3. Karşılaştırma (Benchmarking): Yatırımcının portföy performansını değerlendirmenin bir başka yolu, onu bir karşılaştırma ölçütü ile kıyaslamaktır. Örneğin, hisse senedi portföyünü borsa endeksi (BIST 100 gibi) ile karşılaştırabilir.
4. Sharpe Oranı: Bu oran, yatırımcının aldığı risk karşılığında ne kadar fazla getiri elde ettiğini gösterir. Yani, riske değecek bir kazanç elde edip etmediğini anlamasını sağlar. Daha yüksek Sharpe oranı, daha iyi bir performans anlamına gelir.
5. Zaman ve Para Ağırlıklı Getiriler
Performansın doğru bir şekilde ölçülmesi, yatırımcının gelecekteki yatırım kararlarını optimize etmesine yardımcı olur.
Guillaume Pitron’dan Alp Tümertekin’in çevirisiyle “Nadir Metaller Savaşı – Enerji Geçişinin ve Dijitalleşmenin Karanlık Yüzü” Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nda.
Finans ekosistemindeki inovasyon ve pazarlama başarılarını ödüllendiren Sardis Ödülleri’nde, İnovasyon kategorisinde eğitime daimî destek imkânı sunan EDU - İş Portföy TEV Eğitime Destek Serbest Fonumuz ile Gümüş Sardis Ödülü’nü almanın mutluluğunu yaşıyoruz. 🥈
Haber